Oktay Derelioğlu Alkışlarla Veda Etti
16.08.2008 21:39
Eski futbolcularımızdan Oktay Derelioğlu, Azerbaycan ekibi Hazar Lankeran'a karşı son kez Beşiktaş forması giyerek yeşil sahalara veda etti. Takımımız karşılaşmayı Mert Nobre'nin 2, İbrahim Toraman ve Saim Çelik'in golleriyle 4-0 kazandı.
BJK İnönü Stadı'nda oynanan karşılaşmayı Özgür Yankaya yönetti. 7 numaralı Beşiktaş forması ve kaptanlık pazubandı ile sahaya çıkan Oktay Derelioğlu, tribünlerden büyük alkış aldı.
Yeni sezonda ilk kez BJK İnönü Stadı'nda taraftarlarımızın karşısına çıkan Siyah-Beyazlılarımız, maça tempolu başladı. Karşılaşmanın 15. dakikasında Nobre'nin önüne bıraktığı topa güzel vuran Oktay, gole çok yaklaştı. Top direkten dönünce Oktay Derelioğlu, jübilesinde gol atma mutluluğunu yaşayamadı. 16. dakikada hakemin düdüğü ile sahayı omuzlarda terk eden Derelioğlu, faal futbolculuk yaşantısına nokta koydu. Oktay Derelioğlu, bir süre tribünleri dolaşarak alkışlar eşliğinde soyunma odasına gitti. Oktay'ın yerine 16. dakikada Necip Uysal oyuna dahil oldu. Karşılaşmanın 32. dakikasında Mehmet Sedef'in ceza sahasına indirdiği topa Mert Nobre, gelişine sert vurdu ve Ekibimiz'i 1-0 öne geçirdi. Karşılaşmanın ilk 45 dakikası 1-0 üstünlüğümüz ile sona erdi.
Karşılaşmanın ikinci yarısına hızlı başlayan Siyah-Beyazlılarımız, 54. dakikada Serdar Özkan'ın ortaladığı topta Nobre'nin kafa vuruşuyla 2-0'lık üstünlüğü elde etti. 59. dakikada sol kanattan kullanılan serbest atışta topa iyi yükselen İbrahim Toraman, kafayla dokunup meşin yuvarlağı ağlarla buluşturarak farkı 3'e çıkarttı (3-0). İkinci yarıda oyuna giren Saim Çelik, uzaktan plase bir vuruşla 82. dakikada 4. golümüzü kaydeden isim oldu.
Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Siyah-Beyazlılarımız, karşılaşmadan 4-0 üstünlükle ayrıldı.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: BJK İnönü
Beşiktaş: Hakan Arıkan (Dk.64 Korcan Çelikay), İbrahim Üzülmez (Dk.64 Furkan Şeker), Tuna Üzümcü, Emre Özkan, Serdar Özkan (Dk.64 Ali Kuçik), Ekrem Dağ, Serdar Kurtuluş (Dk. 78 Saim Çelik), Oktay Derelioğlu (Dk.16 Necip Uysal), Nobre (Dk.64 Emir Gökçe), Mehmet Sedef, İbrahim Toraman (Dk.64 Oğuz Ceyhan)
Yedekler: Korcan Çelikay, Ali Kuçik, Emir Gökçe, Ömer Karancı, Oğuz Ceylan, Saim Çelik, Furkan Şeker.
Teknik Direktör:Ertuğrul Sağlam
Hazar Lankeran: D.Karamarenko, E. Guliyev, F. Memmedov, R. Emirguliyev, K. Cambazov, N. Radukano, R. Todorov, A. Veikutis (Dk.58 Muammer Eroğlu), D. Souza (Dk.47 M.Souza), Juninho, Renato (DK.35 A.Gurbanov).
Teknik Direktör: Rasim Kara
Goller: Mert Nobre (Dk.32, 54), İbrahim Toraman (Dk.59), Saim Çelik (Dk.82)
Sarı Kartlar: Renato (Dk.32), Tuna Üzümcü (Dk.90)
İbrahimler takımla çalıştı
UEFA Kupası 2. ön elemede Bosna Hersek'in Siroki Brijeg takımını deplasmanda 2-1 yenerek rövanş maçı için büyük avantaj yakalayan Beşiktaş, gözünü lige dikerken, İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez uzun süre sonra ilk kez takımla çalıştı.
İbrahimler takımla çalıştı
İstanbul'a gece saatlerinde gelen siyah-beyazlıların, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde bu sabah basına kapalı gerçekleştirdikleri antrenmanda, dün oynanan karşılaşmada forma giyen futbolcuların çalışmayı koşu yaparak tamamladıkları belirtilirken, diğer oyuncuların 5'e 2 pas çalışmasının ardından, yarım sahada çift kale maç oynadıkları bildirildi. Antrenmana, tedavilerine devam edilen Zapotocny, Batuhan ve Can'ın katılmadığı ifade edilirken, dünkü karşılaşmada darbe alan Delgado ile Aydın Karabulut'un dinlendirildiği belirtildi.
Beşiktaş'ta yönetim kurulu tarafından affedilen İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman takımla çalışmalara başladı. Siyah-beyazlı takımın yeni sezon hazırlıkları çerçevesinde Avusturya'da yaptığı ilk kampta birbirleriyle kavga ettikleri için kadro dışı bırakılan ve birkaç gün önce yönetim tarafından cezaları kaldırılan İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman'ın antrenmanda takımla çalıştıkları kaydedildi.
Siyah-beyazlı takım, yarın saat 20.00'de Oktay Derelioğlu'nun jübile maçında Azerbaycan'ın Hazar Lenkeran takımıyla BJK İnönü Stadı'nda karşı karşıya gelecek.
Hayırlı olsun. Bir bu eksikti !
Yeni sezon hazırlıklarını Avusturya kampında devam ettiren Beşiktaş'da yemek sırasında tartışan İbrahim Üzülmez ile İbrahim Toraman kavga etti. Kamp kıyafetleri yüzünden tartışan ikilinin İstanbul'a gönderileceği öğrenildi.
Öğle yemeğinde kamp kıyafetleri yüzünden başlayan kavga, akşam yemeğinde genel menajer Sinan Engin'in araya girmesine rağmen sona ermeyince iki futbolcu da süresiz olarak kadro dışı bırakıldı.
Menajer Sinan Engin, iki futbolcunun da İSTANBUL'A gönderilip, durumlarını yönetim kuruluna rapor edeceğini açıkladı.İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman'ın yeniden kavga etmemesi için ayrı ayrı havaalanları kullanılarak İstanbul'a gönderilmesi planlanıyor. İki kaptanın durumları yönetim kurulu toplantısından sonra belli olacak.
***BJKAS*** Besiktas Futbol Yatirimlari Sanayi ve Ticaret A.S.'nden gelen yazi: Sirketimiz Manisa Spor Kulubu'nde forma giyen Ugur Inceman'in transferi konusunda kendisi ve kulubu ile asagidaki sartlarda 2 yil arti 1 yil opsiyonlu olmak uzere anlasma saglamistir. Futbolcuya her yil icin 100.000 YTL'si pesin, bakiyesi on esit taksitle odenmek uzere toplam 400.000 YTL garanti para ve 20.000 YTL macbasi ucreti odenecektir. Manisa Spor Kulubu'ne ise profosyonel futbolcularimizdan Mustafa Asan ve Adem Buyuk'un (bu futbolcunun baska bir takima herhangi bir transferinin sozkonusu olmasi durumunda Manisaspor, Besiktas'in bu olasi transfer bedeli ile anilan oyuncuyu, oncelikle alma hakki bulundugunu ve transfer teklifi Besiktas Kulubu'ne iletilerek, transfer onceligi hakkinin kullanilip kullanilmayacagi hususunda gorusu alinmak kosulu ile) yanisira, 4 esit taksitte odenmek uzere 1.000.000 Euro sozlesme fesih bedeli odenecektir. ***BJKAS***
Beşiktaş bugün Avusturya’da... İlk defa (Gökhan Zan ve Rüştü Reçber hariç) sezon başı takım istenildiği gibi hazırlık dönemine başlıyor. Ne olursa olsun, sezon başı hazırlık kampına her profesyonel futbolcunun katılması lazım. Bunun özlemi Beşiktaş’ta çok çekildi. Bunun sonucunda, gelirken havaalanında davul zurna ekibiyle karşılanıp, gönderilirken yalnız ve arkasına teneke bağlanan oyuncuları hep gördük. Nevzat Demir Tesisleri’nde 15 gün teknik direktör Ertuğrul Sağlam ile beraberdik. Siz bakmayın, benim en yakın arkadaşlarım dahil, pek çok kişinin Ertuğrul Sağlam’a tepki göstermesine... Beşiktaş, geçen sene bütün olumsuzluklara rağmen, başta hakem hataları olmak üzere, yere-göğe sığdırılamayan Fenerbahçe ile ligi aynı puanda bitirmedi mi? Sadece Ankara’daki Mert Nobre’nin golü verilseydi, Beşiktaş’ın bugün Şampiyonlar Ligi ön eleme maçındaki rakibi belli olacaktı.Evet... 15 gündür Nevzat Demir Tesisleri’ndeyiz. Kampta 10’un üzerinde PAF takımı patentli oyuncu, yeni transferler ve tabii eskiler var. PAF takımı patentli Altay’dan Adem Büyük, Güngören’den Rıza, İstanbulspor’dan Ergun, Kocaelispor’dan Can Erdem, Ankaragücü’nden Emre Özkan, Karşıyaka’dan Sezer ve B Genç Takım’dan Necip bulunuyor. Göreceksiniz, bu sezona damgasını vuracak isimler çoğu.Son 2 sezondur yazmış olduğum yazıların en az 10-15 tanesinde Necip Uysal’ın adı geçer. 6 yıldır Beşiktaş ailesi içinde olan Necip, futbolu dışında ahlak olarak da Beşiktaş terbiyesiyle büyümüş çocuğumuz. Beşiktaş ailesi onunla gurur duyacaktır. Rıza Çalımbay gibi kaptanlık pazubandını takacağı günleri iple çekiyorum.Beşiktaş bugün hayırlısıyla yeni sezona başladı. Lütfen karamsarlıkları bir kenara bırakın. 3 gün önce yazdığım gibi, Beşiktaş bu sezon bütün müsabakalarını İnönü Stadı’nda oynayacaktır. İyi günde, kötü günde Beşiktaş’ın yanında olan başta Çarşı, bütün taraftarlara sesleniyorum: Takım Avusturya’da... Haydi siz de kombinelere... Göreceksiniz, bu takım tüm olumsuzluklara rağmen sizin gururunuz olacaktır. Yemen Ekşioğlu - Fanatik
SPOR yazarlığının duayenlerinden Türkiye Spor Yazarları Derneği eski başkanı ve Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe, 2008-09’un Beşiktaş’ı ile ilgili sorularımızı içtenlikle yanıtladı. İşte Gökçe’nin görüşleri; - Beşiktaş’ın aldığı oyuncular takımın eksik yönlerini doldurur mu? - Beşiktaş’ın aldığı oyuncular elbette bazı eksikleri giderir. Özellikle savunmada Beşiktaş’ın çok eksiği var. Bu eksiği gidermenin tek yolu transfer değil.. Aynı zamanda takım savunmasında yerleşmiş bir sisteme eski ile yeninin uyumuna da ihtiyaç var. Bence Beşiktaş’a Ertuğrul’a büyük iş düşüyor. Çünkü olay sadece transferlerle bitmiyor. Onların öncelikle idaresinin bence tek sorumlusu Ertuğrul oluyor. Öncelikle Çekler’in takıma uyumu çok önemli.. Çünkü adamlar belki kendi milli takımlarında oynamadılar, ama.. Mevkilerinin iyi adamları olduğunu söyleyebilirim. - Sinan Engin’in tek yetkili olması sorun yaratır mı? - Şimdilik söz konusu değil.. Çünkü geçen yıldan kalan bir hesap var. O da “Bekle ve gör” teorisi.. Haa hazırlık maçları başlar. Kamp devresi kendini belli eder. O zaman gelin konuşalım derim. Çünkü aynı hatalar tekrar edilecek olursa, bu da takımda sorun yaratabilir. Çünkü biz bu filmi daha öhce de gördük.. - Bobo’nun gitmesi konusunda Beşiktaş’ın tutumu doğru mu? - Çok doğru bulmuyorum yönetim Bobo’yu 5-8 milyon euroluk potansiyel bir gelir kaynağı olarak görüyor. Yerine alınacak oyuncu daha ucuz olsa bile Bobo kaybını önleyecek mi, unutturabilecek mi? Bence burası kuşkulu. Çünkü Bobo’yu bir maç hatası ile sildik. Hatayı biraz da kendimizde aramamız lazım. Çünkü Bobo her ne kadar tek maçlık hata ile asılacak adam ilan edildi ise de Beşiktaş’ın bazı maçlarının kurtarıcısı da olmuştur. Bence Beşiktaş iki kaç kuruş için Bobo’yu feda etmemeli.. - Sizce Beşiktaş Zan’ı tutmalı mı? - Elbette Gökhan Zan’ı kadroda tutmak onun uluslararası birikiminden yararlanmaktır. Zaten doğru olanı da budur. Beşiktaş’ın Zan gibi oyunculara her zaman ihtiyacı olacaktır. Uzlaşmalarını bekliyorum. Çünkü geçtiğimiz sezon Zan bayağı ciddi sakatlıklar geçirdi. Hatta Fatih Hoca Milli Takım’a seçtiği zaman bile bazıları “Neden Zan “ dediler.. Ama UERO-2008 sonrasında neden Zan’ın cevaplarını kendileri de aldıkları için bir şey söyleyemediler. - Beşiktaş’ın eksik yönleri nelerdir? - Şimdi bence bu soru biraz erken.. Çünkü daha hem iç, hem de dış transferler açısından sona gelinmiş değil.. Bakalım daha siyah-beyazlı kulüp neler yapacak. Artı önümüzde bir kamp süreci var. Gerçek eksikler o zaman belli olur. O yüzden ben derim ki.. Önce kamp ardından daha önce de belirttiğim gibi hazırlık maçları takımın eksiklerini ortaya koyacak. Ve Sağlam da ona göre her halde bir tedbir alacak. Çünkü işin başında artısı da eksisi de ona ait.. Atilla Gökçe - Fotospor
Beşiktaş, son yıllarda 'transfer bağımlısı' oldu! Transfer, ihtiyaçtan çok, genelde "laf olsun, kadro dolsun" anlayışıyla yapılıyor! "Kurtarıcı" diye alınan ama tekme-tokat kapı dışarı edilen Higuain- Gordon olayı, hani o sık sık yinelenen 'Beşiktaşlı duruşu'na hiç de yakışmayan bir beceriksiz yönetici çirkinliğiydi! Antrenmana bile alınmayan iki yabancıya yapılanlar, Beşiktaş'ın güvenilirliğine gölge düşürmüş, dış piyasadaki saygınlığını zedelemiştir! İki yabancı kovulmaktan da beter aşağılanmışlardır! Ayıptır! Bu ayıp arasında ilk bakışta elle tutulur gibi görünen transfer, arızalı bölge olan savunmaya yapıldı. Zapotocny, Sivok ve Seric, kaliteleri menajer Sinan Engin'in kefaletinde olan futbolcular. Yani taraftarın, merakla beklediği "civciv mi çıkacak, kuş mu çıkacak?" hesabı, bir bilmece. Fos çıkarlarsa savunmadaki arıza sürecek, milyon dolarlar yine çöpe gidecek. Oysa Beşiktaş Jimnastik Kulübü 'kamu yararına dernek' statüsünde olduğu için, şahıslara rastgele borçlanamaz... Başkan Yıldırım Demirören'e olan borç 49 milyon, kulübün borcu ise 101 milyon YTL. Bu borcu yapanlar, hesap vermek zorundadır.
Huzur vermeyecek
Bu denli ağırlaşan borç, bir önceki transferde yapılan yanlışların, bir sonrakinde ders almadan yinelenmesinden oluşmuştur. Yanlış transfer, hem parasal, hem saha içi kayıplara neden olmaktadır. Şimdilerde Bobo üzerinde de hata yapılmak üzere! Hesap Brezilyalı golcüyü yüksek paraya satıp, ucuzuna bir başkasını almak! Ancak net bir talip olmadığı gibi Bobo'nun da gitmeye gönlü yok. Varsayalım ki anlaşma sağlandı, gelecek olan santrfor Bobo'dan daha iyi çıkacak mı belli değil! Beşiktaş'taki manzara şudur: Yıllardan beri hep iflasla kapatılan transfer politikası, bu gidişle yeni sezonda da huzur vermeyecek! Bu denli ağırlaşan borç, bir önceki transferde yapılan yanlışların, bir sonrakinde ders almadan yinelenmesinden oluşmuştur. Yanlış transfer, hem parasal, hem saha içi kayıplara neden olmaktadır. Şimdilerde Bobo üzerinde de hata yapılmak üzere! Hesap Brezilyalı golcüyü yüksek paraya satıp, ucuzuna bir başkasını almak! Ancak net bir talip olmadığı gibi Bobo'nun da gitmeye gönlü yok. Varsayalım ki anlaşma sağlandı, gelecek olan santrfor Bobo'dan daha iyi çıkacak mı belli değil! Beşiktaş'taki manzara şudur: Yıllardan beri hep iflasla kapatılan transfer politikası, bu gidişle yeni sezonda da huzur vermeyecek! Bu denli ağırlaşan borç, bir önceki transferde yapılan yanlışların, bir sonrakinde ders almadan yinelenmesinden oluşmuştur. Yanlış transfer, hem parasal, hem saha içi kayıplara neden olmaktadır. Şimdilerde Bobo üzerinde de hata yapılmak üzere! Hesap Brezilyalı golcüyü yüksek paraya satıp, ucuzuna bir başkasını almak! Ancak net bir talip olmadığı gibi Bobo'nun da gitmeye gönlü yok. Varsayalım ki anlaşma sağlandı, gelecek olan santrfor Bobo'dan daha iyi çıkacak mı belli değil! Beşiktaş'taki manzara şudur: Yıllardan beri hep iflasla kapatılan transfer politikası, bu gidişle yeni sezonda da huzur vermeyecek! Bu denli ağırlaşan borç, bir önceki transferde yapılan yanlışların, bir sonrakinde ders almadan yinelenmesinden oluşmuştur. Yanlış transfer, hem parasal, hem saha içi kayıplara neden olmaktadır. Şimdilerde Bobo üzerinde de hata yapılmak üzere! Hesap Brezilyalı golcüyü yüksek paraya satıp, ucuzuna bir başkasını almak! Ancak net bir talip olmadığı gibi Bobo'nun da gitmeye gönlü yok. Varsayalım ki anlaşma sağlandı, gelecek olan santrfor Bobo'dan daha iyi çıkacak mı belli değil! Beşiktaş'taki manzara şudur: Yıllardan beri hep iflasla kapatılan transfer politikası, bu gidişle yeni sezonda da huzur vermeyecek! Osman Aslan - Fotomaç
***BJKAS*** Besiktas Futbol Yatirimlari Sanayi ve Ticaret A.S.'nden gelen yazi: Sirketimiz Udinese'de forma giyen Tomas Zapotocny'nin transferi konusunda kendisi ve kulubu ile asagidaki sartlarda 3 yil+1 yil opsiyonlu olmak uzere anlasma saglamistir. Futbolcuya her sezon icin 750.000 Euro garanti para 10 esit taksitte odenecektir. Anlasma karsiliginda Udinese'ye sozlesme fesih bedeli olarak 3 yil icerisinde esit taksitlerle odeme kosuluyla 4.500.000 Euro odenecektir. ***BJKAS***
***BJKAS*** Besiktas Futbol Yatirimlari Sanayi ve Ticaret A.S.'nden gelen yazi: Sirketimiz ve profesyonel futbolcularimizdan Federico Fernando Higuain ile aramizdaki mevcut sozlesme herhangi bir bedel odenmeksizin karsilikli anlasilarak feshedilmistir. ***BJKAS***
13. Avrupa Futbol Şamsiyonası'nda yarı finalde mükemmel bir futbol sergilemesine rağmen Almanya'ya son dakikada yediği golle 3-2 yenilerek turnuvaya veda eden A Milli Futbol Takımı İstanbul'a geldi
Kahramanlar Türkiye'de
Türk Havayolları'nın "Edirne" isimli uçağıyla Atatürk Havalimanı'na 15.45 sularında inen A Milli yıldızlarımız beklemeden Devlet Konukevi'ne geçerken, Konukevi'nin dışında toplanan vatandaşlar da tezahüratlarıyla millileri bağırlarına bastılar.
-BÜYÜK COŞKU-
Milli takımı taşıyan uçağın inişine saatler kala Atatürk Havalimanı'nda toplanan çok sayıda taraftar, ellerindeki Türk Bayrakları'yla tezahüratta bulundu. Havalimanındaki coşku, uçağın alana iniş yapmasıyla birlikte doruğa ulaştı.
Havalimanında çok sayıda taraftarın bayraklarla karşıladığı milliler alkışlarla uçaktan inerken, kendilerini havalimanı personeli de yalnız bırakmadı! Milliler kendilerini bekleyen yakınlarına kavuşurken, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" tezahüratlarıyla gurulandılar. Hemen her futbolcunun uçağın inmesinin ardından telefonlarına sarıldıkları da gözlerden kaçmadı.
Uçağın kapısından ilk olarak Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan ile Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim birlikte çıkarken, ikili alkışlarla karşılandı ve kendilerine çiçek takdim edildi.
Milli takımın oyuncuları da yoğun alkışlar arasında uçaktan iniş yaptı. Futbolcuların uçaktan inişi sırasında taraftarlar, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" sloganları attı.
-TERİM BİZİ BIRAKMA-
A Milli takımımızın muhteşem karşılaması sırasında, Almanya maçı sonrasında görevini bıraktığını açıklayan Fatih Terim'e de büyük ilgi vardı. Başarılı teknik adam için sıkça tezahüratlar yapılırken, "Fatih Terim bizi bırakma" şeklindeki pankartların fazlasıyla olması dikkat çekti.
-OTOBÜSTE BÜYÜK COŞKU-
Türk bayrakları ve çiçeklerle karşılanan futbolcular, sahil yolunu takiben Taksim Meydanı'na gidecekleri üzeri açık bir otobüse binerek, burada da coşkuyu yaşadılar!
Taksim'de düzenlenecek kutlamaya gitmeden önce futbolcuların otobüsten havalimanındaki taraftarlarla karşılıklı tezahüratlar yapması dikkat çekti. Otobüs havalimanından 16.15'te hareket ederek Taksim'in yolunu tuttu!
Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, A Milli Futbol Takımı'nı, 13. Avrupa Şampiyonası finallerinde çok büyük bir başarıya imza attığını belirterek kutlarken Milli Takım'ın başına geçeceği iddialarıyla ilgili çıkan haberleri değerlendirdi
Sağlam: Milli Takım her teknik direktörün gönlündedir
Ertuğrul Sağlam, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenman sonrasında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ''Milli takımı tebrik ediyorum, çok iyi bir iş başardılar'' diyen Sağlam, millilerin, Türk futbol tarihinin en önemli başarılarından birine imza attıklarını söyledi.
Fatih Terim'in görevi bırakması durumunda, kendi isminin milli takım için geçtiğinin belirtilmesi üzerine Sağlam, ''Her Türk antrenörün gönlünde milli takımı ve büyük bir takımı çalıştırmak yatar. Şu an ben, önemli bir yerdeyim ve görevimin başındayım. Fatih Terim hocamın da görevi devam ediyor. Bu nedenle, bu konuda yorum yapılmasını doğru bulmuyorum. Sezonu açtığımız bugünlerde, bu konuların gündeme getirilmesi doğru değil'' diye konuştu.
-YENİ SEZON HAZIRLIKLARI-
Sağlam, 2008-2009 futbol sezonu için hazırlıklara başladıklarını kaydederek, ''2008-2009 sezonunun hem Türk futboluna, hem de Beşiktaş camiasına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum'' dedi.
Oyuncularının, tatil için verdiği programa tamamıyla uyduklarını, bunun da kendisini mutlu ettiğini anlatan Sağlam, futbolcuların ciddiyetinin memnun edici olduğunu anlattı.
Milli futbolcu Gökhan Zan'ın takımda kalıp kalmayacağı sorusuna Sağlam, ''Gökhan'a kulübümüzün yaptığı bir teklif var. Bunu değerlendirmesini bekliyoruz'' yanıtını verirken, transfer etmek istedikleri Manisasporlu Uğur İnceman için ise henüz bir gelişme yaşanmadığını dile getirdi.
Futbol Takımımız, 2008-2009 sezonu hazırlıklarına bu akşam yaptığı idmanla başladı. Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, az ve öz oyuncu alarak eksik yerleri takviye ettiklerini söyledi.
Ümraniye BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde akşam saatlerinde bir araya gelen Futbol Takımımız, yeni sezon hazırlıklarına başladı.
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam nezaretinde çalışan Ekibimiz, 3 gruba ayrıldı ve 45 dakika süren bir koşu çalışması yaptı.
Ekibimiz, hazırlıklarına yarın (27 Haziran) yapacağı çift idmanla devam edecek. Saat 18.30'daki çalışma basın mensuplarına açık olacak.
İlk çalışmanın ardından Ertuğrul Sağlam, basın mensuplarının yeni sezon ile ilgili soruları yanıtladı. Sağlam, şunları söyledi:
"2008-2009 sezonunun hem Beşiktaşımız'a hem de Türk futboluna hayırlı olmasını diliyorum. Geçtiğimiz sezon sonunda yaptığımız testlerin ardından oyuncularımıza verdiğimiz programlara kendilerinin harfiyen uyması bizi fazlasıyla memnun etti ve gelecek adına daha da umutlanmamızı sağladı. Bugün yaptığımız çalışma ile sezona başladık. Yaklaşık 1 haftalık bir çalışma programının ardından Avusturya'da hazırlık kampı yapacağız. Ağustos'un ikinci haftası oynayacağımız UEFA Kupası ilk maçına kadar hazırlıklarımızı tam anlamıyla bitireceğiz ve sezona da iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz.
Yeni transferlerin yanı sıra alt yapımızdan ve kiralık oyuncularımızdan da takviye yaparak sezona başladık. Bu yıl transferde az ve öz oyuncu alarak eksik olan yerlerimizi takviye ettik.
Ayrıca Milli Takım'ı tebrik ediyorum. Çok büyük bir iş başardılar. Başta Fatih Terim olmak üzere ekibini ve oyuncuları kutluyorum."
Eski sembol futbolcularına vefasız davrandığı konusunda yaygın bir inanış bulunan Beşiktaşımızda kötü alışkanlıklar değişmeye başladı... Başkanımız Yıldırım Demirören, altyapımızın Türk futboluna hediye ettiği Sergen Yalçın’a sürpriz bir jübile yapmak için harekete geçti.. 1991-92 sezonunda Beşiktaş altyapısından A takıma yükselen Sergen, 1997-98 sezonunda 8 milyon dolara İstanbulspor’a satılmış; daha sonra F.Bahçe ve G.Saray’da 2’şer, Trabzonspor’da ise 1 sezon oynadıktan sonra 2002-03 sezonunda tekrar Beşiktaş’a dönmüştü.. Beşiktaş’ın son şampiyonluğu yaşadığı 100. yıl kadrosunda yer alan Sergen, 2006-07 sezonunda Beşiktaş’la yollarını 2. defa ayırıp İkinci Lig’deki Şekerspor’a gitmişti
DEMİRÖREN’E BRAVO
Kendisini gönderen Demirören yönetimiyle de sorunlar yaşamasına karşın, kulübümüz tecrübeli futbolcuya önemli bir vefa örneği gösterdi. Demirören’in talimatıyla önceki gün Sergen’i telefonla arayan menajer Sinan Engin, “Futbolu bıraktığını duydum.. Senin gibi yetenekler kolay yetişmiyor.. Ben yeteneğini ve tecrübeni gençlere aktarmandan yanayım.. Sen Beşiktaş’ın çocuğusun.. Beşiktaş’la arana mesafe koymana da gerek yok.. Yaşanan tatsızlıkları unutalım.. Ve madem futbolu bıraktın, üstümüze düşeni yapalım, sana görkemli bir jübile düzenleyelim.. Ayrıca istersen, İngiltere’ye teknik direktörlük kursuna yollayıp hem yabancı dil öğrenmeni hem de kendini geliştirmeni sağlayalım. Sonra Beşiktaş’a hizmet edersin” teklifinde bulundu
SERGEN DUYGULANDI
BU bir öneri karşısında duygulanan Sergen ise Engin’e “Bu kadar ince düşünmenizden gururlandım.. Başka takımlarda da oynamış olabilirim ama ben her zaman Beşiktaşlı Sergen’im.. Tabii ki jübile yapmak isterim, ayrıca kendimi gelişme konusunda yardımcı olursanız sevinirim. Bu yaklaşımınıza teşekkür ederim” karşılığını verdi.. Engin’in Sergen’i başkan Yıldırım Demirören’le görüştürdükten sonra sezon başına kadar jübileyi yetiştirme çalışmalarının başlayacağı öğrenildi.. Sergen için Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim de bir jübile planlıyordu.. Ancak Beşiktaş’ın devreye girmesiyle, Sergen’e futbola başladığı siyah-beyazlı formayla jübile yapma şansı doğdu..
Kaynak: Vatan
Çarşı kapatılamaz!
Kartalhaber.com yazarı Erce Kaftan'ın köşe yazısı:
Çarşı kapatılamaz!
Çarşı kapatılamaz!
Biri çıkıp diyor ki "Çarşı'yı artık kapattım"
Bak sen ya...
Efendim birçok şeye göğüs germişler, ancak yine de onlar kötü olmuşlar.
Biz dediği Çarşı...
Bildiğiniz çarşı değil Beşiktaş'ın efsane taraftar topluluğu Çarşı!
"Kapattık" diyor başında olduğunu iddia eden kişi...
Kamera şakası gibi!
Önce Çarşı nedir? Bu soruyu kendi kendimize soralım.
Yaklaşık Beşiktaşlı esnafın takımına bağlandığı aşktır. Yaklaşık 90 yıl önce Beşiktaş esnafının semtinin takımına sahip çıkışı.
Kuşaktan kuşağa yayılan bir hareket.
Bugün her şehirde taklidi olan bir taraftar hareketi.
Şimdi biri çıkıp diyor ki "Ben Çarşı'yı kapattım"
İyi de kardeşim sen Çarşı'nın ne olduğunu anlayamamışsın ki başkan olasın.
Çarşı bir dernek, Çarşı bir dükkan, değil ki kapatasın.
Çarşı bir isyan, bir başkaldırış, Çarşı kuşaktan kuşağa yayılan Beşiktaş sevgisi.
Çarşı verdiği sosyal mesajlarla Türkiye'nin aydınlık yüzü...
Sanki yarın çıkıp diyecek "Beşiktaş sevgisi de yok artık"...
Sahi Çarşı nedir?
Çarşı Şeref'tir, Seba'dır, Baba Hakkı'dır, Yusuf'tur, Vedat'ttır, Sanlı'dır, Sarı'dır, Metin-Ali-Feyyaz'dır, Optik'tir...
Çarşı bugün babasının elinden tutup maça getirdiği 5 yaşındaki bir çocuk.
Çarşı evinde yaprak dolması sararken Beşiktaş sevdasıyla radyoyu dikkatle dinleyen ev hanımıdır.
Kusura bakmayın ama siz Çarşı'yı anlayamamışsınız.
Bu olsa olsa sizin geç kalmış vedanızdır.
Güle güle...
Çünkü Çarşı daha henüz doğmamış milyonların sevdasıdır.
Kapatmak kolay mı Çarşı'yı?
Çarşı her gün yeniden başlar.
Çarşı neden kapandı?
“Çarşı” neden kepenk kapattı biliyor musunuz?.. “Hipermarket rekabetine dayanamadı”! Espri yapmıyorum... Aynen öyle...' milliyet Gazetesi yazarı Ercan Güven yazdı:
Çarşı neden kapandı?
Çarşı neden kapandı?
"Çarşı" neden kepenk kapattı biliyor musunuz?..
"Hipermarket rekabetine dayanamadı"!
Espri yapmıyorum... Aynen öyle.
"Hipermarket" neyi temsil ediyor günümüzde?..
"Küreselleşme"yi.
Küresel hale gelen veya getirilmeye çalışılan Dünya ekonomisi nasıl insan tipi istiyor?..
İyi huylu tüketici.
Öyle örgüt mörgüt lazım değil düzene... İtiraz, direnme, eylem falan geçmişte kaldı.
Çalış... Kazan... Kazandığını alışverişe yatır... Sen de mutlu ol, küresel sermaye de.
"Sistem" şimdi tribünlerde.
Bu sürece taraftar örgütlerinin küfür ederek, lavabo kırarak, otobüs yakarak çanak tuttuğu da bir gerçek elbet. "Sahayı kapattırırım ha" diyerek yönetimden haraç alan taraftarlara bile tanık olduk yakın geçmişte... Tanık olduk ama kızamadık! Çünkü liberalizmin yanlış yorumlanmasıydı sadece.
Futbol dediğiniz, sonuçta global bir endüstri. Müşterisi taraftar. O taraftar ki, işin içine fikir bazında müdahil olmamalı, önüne konan pahalı malı tüketip keyfini çıkarmalı.
Bakın tribünlerimizin yakın geçmişine:
Sakaryaspor'un Tatangalar'ı elini ayağını çekti stattan.
Ultraslan üç sene önce fiilen ortadan kalktı.
Genç Fenerbahçeliler dağıtılıyor.
Ve Çarşı kepenk kapattı.
Evet... Futbolun büyüsünde antik tragedyalardaki "koro" kadar temel rolü olan ve bir yandan futbolu yaşarken bir yandan toplumsal sorumluluklarını unutmayan Çarşı da tarihe karıştı böylece.
Resmi gerekçe "Çarşı adı Beşiktaş'ın önüne geçti"!
Geçer tabi... Gittikçe suyu çekilen toplumsal havuzumuzda ufacık adalar, dev dağlar gibi gözükür ki, çok normal. Herkesin sustuğu yerde pankart açan Çarşı, göze battı.
Ana Muhalefet'in dinlendiği, askerinden gazetecisine, bürokratından yargıcına herkesin konuşmasına dikkat ettiği bir süreçte yüzlerce genç adamın milyonların gözü önündeki tribünlerde, siyasi/toplumsal mesajlar vermesi ne kadar sürebilirdi?
Diyeceksiniz ki, "bu işin altında yatan bir master plan yok"!..
"Olay, kişisel veya kulüp içi çekişmedir"...
"Futbolun rehabilite edilmesi için gereklidir".
Olabilir... Ama onların nedeni bile küreseldir.
İstediğiniz kadar "alt başlık" bulun... Hepsini "taraftar guruplarının Türkiye'deki fiili duruma ters düşmesi" parantezine sokarım... Hele Çarşı...
Gündelik bir nedenle ortadan kalkması mümkün değil. Yakışmaz. Çok şaşırırım.
Dünya küreselleşiyor. Türkiye entegre olmaya çalışıyor.
Har/hur-çar/çur vatandaş lazım.
Çarşı nedir?.. İnsani, toplumsal boyutlu birebir ilişki.
Yeni dünya düzeninde "virüs" gibi.
Başka gerekçe aramayın.
2008 Avrupa Şampiyonası’nda mücadele edecek A Milli Takım aday kadrosu açıklandı. Kadroda oyuncularımız Rüştü Reçber, Gökhan Zan ve İbrahim Kaş da yer aldı.
Teknik Direktör Fatih Terim tarafından açıklanan aday kadroda şu oyuncular bulunuyor.
Kaleciler:
Rüştü Reçber (Beşiktaş), Volkan Demirel (Fenerbahçe), Tolga Zengin (Trabzonspor)
Defans:
İbrahim Kaş (Beşiktaş), Gökhan Zan (Beşiktaş), Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Sabri Sarıoğlu (Galatasaray), Servet Çetin (Galatasaray), Emre Aşık (Ankaraspor), Hakan Balta (Galatasaray), Uğur Boral (Fenerbahçe)
Orta Saha:
Mehmet Aurelio (Fenerbahçe), Mehmet Topal (Galatasaray), Emre Belözoğlu (N.United), Tümer Metin (Larisa), Yıldıray Baştürk (Stutgart), Hamit Altıntop (Bayern Münih), Ayhan Akman (Galatasaray), Arda Turan (Galatasaray),
Forvet:
Tuncay Şanlı (Middlesbrough), Colin Kazım (Fenerbahçe), Gökdeniz Karadeniz (Rubin Kazan), Nihat Kahveci (Villarreal), Halil Altıntop (Schalke), Semih Şentürk (Fenerbahçe), Mevlüt Erdinç (Sochaux)
Aday kadroya dahil edilen futbolcular, 11 Mayıs Pazar günü saat 13.00'te Antalya'daki Gloria Golf Resort Hotel'de toplanacak.
Beşiktaş:5 - V.Manisaspor:1
10.05.2008 21:33
Futbol Takımımız, V.Manisaspor'u 1. dakikada Nobre, 4. ve 10. dakikalarda İbrahim Kaş, 7. dakikada Ali Tandoğan ile 90+3. dakikada Holosko'nun golleriyle 5-1 mağlup etti. Takımımız, 73 puan ve averajla ligi 3. bitirerek UEFA Kupası'na katılma hakkı elde etti.
Karşılaşmayı Özgüç Türkalp yönetti. Takımımız, maç öncesinde "En Büyük Mağazamız Açıldı, www.kartalyuvasi.com.tr " pankartı ile sahaya çıktı.
Tribünleri dolduran taraftarlarımızın tezahüratlarıyla maça hızlı başlayan Siyah-Beyazlılarımız, ilk 10 dakikada 4 gol birden buldu. Takımımız, maçın daha 1. dakikasında rakip kaleci Ufuk'un hatasını iyi değerlendiren Nobre'nin kafa vuruşuyla 1-0 öne geçti. 4. dakikada ceza sahasında karabolde kalan topu İbrahim Kaş ağlarla buluşturdu. 7. dakikada ise Delgado'nun ara pasında kaleci ile karşı karşıya kalan Ali Tandoğan, güzel bir vuruşla skoru 3-0'a taşıdı. 10. dakikada ikinci kez sahneye çıkan İbrahim Kaş, Delgado'nun sağ kanattan yaptığı ortaya kafayla vurarak kendisinin 2., Takımımız'ın 4. golüne imzasını attı. İlk yarı 4-0 üstünlüğümüz ile tamamlandı.
Karşılaşmanın ikinci yarısının başlamasıyla birlikte gol için rakip kaleye yüklenen Siyah-Beyazlılarımız, üst üste tehlikeler yarattı ancak golle buluşamadı. 75. dakikada Tello ve Serdar Özkan oyundan çıkarken yerlerine Emir Gökçe ve Aydın Karabulut girdi.83. dakikada Vestel Manisaspor adına kaydettiği golle farkı 3'e indirdi (4-1). 86. dakikada Delgado çıktı, yerine Mehmet Sedef girdi. Holosko, uzatmaların son anlarında güzel bir vuruşla topu ağlarla buluşturarak maçın sonucunu ilan etti: (5-1)
2007-2008 sezonunu 73 puanla bitiren Siyah-Beyazlılarımız, aynı puana sahip Fenerbahçe ve Sivasspor ile 3'lü averaj sonucu üçüncü oldu ve UEFA Kupası'na katılma hakkı elde etti.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: BJK İnönü
Hakem: Özgüç Türkalp, Asım Yusuf Öz, Hüseyin Fidan, Akay Küçük (4.)
Beşiktaş: Rüştü Reçber, Ali Tandoğan, İbrahim Üzülmez, İbrahim Kaş, İbrahim Toraman, Cisse, Delgado (Dk.86 Mehmet Sedef), Tello (Dk.75 Emir Gökçe), Serdar Özkan (Dk.75 Aydın Karabulut), Nobre, Holosko
Yedeklerimiz: Hakan Arıkan, Mehmet Sedef, Baki Mercimek, Aydın Karabulut, Bülent Uzun, Emir Gökçe, Serdar Kurtuluş
Teknik Direktör: Ertuğrul Sağlam
V.Manisaspor: Ufuk Ceylan, Sezer, Güven, Kalabane, Selçuk (Dk.90 Zihni), Metin, Burak, Santos, Silva, Hikmet, Celaleddin (Dk.39 Ferhat)
Yedekler: Egemen, Rafael, Nizamettin, Sinan, Serhat, Tomas, Zihni.
Teknik Direktör: Levent Eriş
Goller: Nobre (Dk.1), İbrahim Kaş (Dk.4-10), Ali Tandoğan (Dk.7), Holosko (Dk.90+3)
Rafael (Dk.83) Vestel Manisaspor
Sarı Kartlar: Tello (Dk.55)
Celaleddin (Dk.2), Sezer (Dk.73), Burak (Dk.85) V.Manisaspor
1.DEVRE
1. dakikada sağ kanattan yapılan ortaya yükselen Nobre, topa kafayla vurdu. Kaleci Ufuk'un hatası sonrasında top ağlarla buluştu ve Ekibimiz 1-0 öne geçti.
4. dakikada sağ kanattan Tello serbest atışı sert bir şut olarak değerlendirdi. Kaleci Ufuk'tan dönen ve karambolde kalan topa İbrahim Kaş, sert vurarak Ekibimiz'i 2-0 öne geçirdi.
7. dakikada Delgado'nun ara pasına hareketlenen Ali Tandoğan, kaleci ile karşı karşıya kaldı ve güzel bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu (3-0)
10. dakikada sağ kanattan Delgado, ceza sahasına sert bir orta kesti. İbrahim Kaş, kafayla güzel vurarak kendisinin ikinci Takımımız'ın 4. golüne imzasını attı (4-0)
İlk yarı 4-0 üstünlüğümüz ile tamamlandı.
2.DEVRE
51. dakikada İbrahim Üzülmez, ceza sahasının içinden sert bir şut çekti, ancak meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
52. dakikada Tello, sol kanattan ortaladı, Holosko topa dokundu ancak iyi vuramadı ve mutlak bir gol kaçtı.
53. dakikada Delgado, sol çaprazda boş pozisyondaki Tello'yu gördü. Tello, rakibini çalımladıktan sonra vurdu, ancak top yandan auta çıktı.
55. dakikada Tello sarı kart gördü.
61. dakikada Serdar Özkan, sol kanattan gelen ortaya kötü vurunca top yandan auta çıktı.
67. dakikada gelişen atağımızda Nobre, sol kanattan topla ceza sahasına girip ortaya sert bıraktı, ancak Holosko topa dokunamadı.
75. dakikada Emir Gökçe Tello'nun yerine, Aydın Karabulut da Serdar Özkan'ın yerine oyuna dahil oldu.
83. dakikada Rafael'in attığı golle fark 3'e indi (4-1).
86. dakikada Mehmet Sedef, Delgado'nun yerine oyuna dahil oldu.
90+3. dakikada Holosko, güzel bir vuruşla Takımımız'ın 5. golüne imzasını attı: (5-1)
Karşılaşma 5-1 üstünlüğümüz ile sona erdi.
Nurullah Kocaman
BJKARENA Köşe Yazarı
Artık Yeter...Kanımızı Bir Kene Gibi Yapışıp Emiyorsunuz...Buna Artık Büyük Beşiktaş Taraftarı Olarak İzin Vermeyeceğiz..
Sürekli Tek Taraflı Olup,Bu Ülkede 2 Büyük Takım Var Etkisini Yaratmaya Çalışıyorsunuz...Bunu Sizin Gibi Satılık Kalemlere Bırakacağımızımı Sandınız,Yanıldınız KAHROLACAKSINIZ...
Hergün Ayrı Ayrı Senaryolar Düzenleyip;Beşiktaş'ımıza,Dünyanın Belgelenmiş En büyük Taraftarına,Futbolcularımıza,Yönetim Kurulumuza,Hakkı'mıza,Şeref'imize Yalan Haberlerle 5 Kuruş Kazanmak İçin Yaptığınız Çirkefliğe
Artık Büyük Beşiktaşlı Taraftarı İnanmıyacak,Güvenmeyecek Ve Barikatı Önlerinize Koyacak...
Gazetelerinizde Beşiktaş'ımıza Ayırdığınız Küçük Bir Köşe;O da Yalanlar,Dolanlar,Çamurlar,İhanetler,Kolpalıklar Sizler En İyisi O Köşeyide Çıkartın Ve Beşiktaşımızın Hiçbir Haberini Koymayın Bizler Bu Olaya Daha Çok Seviniriz..
Kusurumuza Bakmayın Lütfen sn.Medya ve Kuruluşları Sizler Bu Halde Devam Ettiğiniz Sürece Biz Bu Ülkenin En Büyük En Şerefli Klübünün Taraftarı Olarak Sizlere HAYIR diyoruz....
HAYDİ BÜYÜK BEŞİKTAŞ'LI BU DAVA SENİN VE ; KALBİNDE BEŞİKTAŞ AŞKI İLE YAŞAYAN MİLYONLARIN DAVASI
BEŞİKTAŞ'INA SAHİP ÇIK AŞKININ ÜZERİNE LEKE DEĞDİRTME
YANLI MEDYANIN GAZETELERİNİ ALMA ALDIRTMA....
BU TAKIM SENİN BU DEĞER SENİN,YA DAVANA SAHİP ÇIKARSIN YADA HOR GÖRÜLMEYE MAHKUM OLURSUN!!!
saygılarımla
Nurullah Kocaman
BJKAREANA DEV PROJE 1
Arkadaşlar başlattığımız bu projenin büyük ses getireceğini umuyoruz tabiki bu sizlerle gerçekleşecek.Her geçen gün midemizi bulandıran bu medyaya atacağımız bu büyük adımla bizlerin nasıl bir taraftar olduğumuzu kanıtlayacağız.Umarız sizler bu davada her zamanki gibi sonuna kadar destek vereceğinizden eminiz..
Şimdi sizlerden bu dev projeyi tüm beşiktaşlılara duyurmanız..
1:ÜYESİ OLDUĞUNUZ BAŞKA FORUM SİTELERİNE BU PROJEYİ BİLGİLENDİRMENİZ.
2:BJKTV DE SÜREKLİ MESAJLARLA VE MAİL LERLE DESTEKLEYİP İZLEYENLERİNDE DİKKATİNİ ÇEKMENİZ(BJKTV NİN MESAJ HATTI BJKTV
Tarih
Teknik Direktör
Uyruk
1911-1925
Şeref Bey
Türk
1925-1935
Zinger
Macar
1935-1944
Refik Osman Top
Türk
1944-1946
Charles Howard
İngiliz
1946-1948
Refik Osman Top
Türk
1948-1949
Guiseppe Meazza
İtalyan
1949
Hakkı Yeten
Türk
1949-1950
Eric Keen
İngiliz
1950-1951
Hakkı Yeten
Türk
1951-1952
Alfred Cable
İngiliz
1952-1953
Sadri Usuoğlu
Türk
1953-1954
Sandro Puppo
İtalyan
1955-1956
Cihat Arman
Türk
1957
Eşref Bilgiç
Türk
1956-1957
Jozef Meszaros
Macar
1957-1958
Leandro Remondini *
İtalyan
1959
Hüseyin Saygun
Türk
1959-1960
Andras Kutik*
Macar
1960-1961
Sanrdro Puppo
İtalyan
1961
Şeref Görkey
Türk
1961-1962
Andras Kutik
Macar
1962-1963
Ljubisa Spayiç
Yugoslav
1963-1964
Ernst Melchior
Avusturya
1964-1967
Ljubisa Spayiç*
Yugoslav
1967-1968
Jane Janevski
Yugoslav
1968-1969
Krum Milev
Bulgar
1969-1970
Milovan Çiriç
Yugoslav
1970-1971
Dumitru Teoderescu
Romen
1971-1972
Gündüz Kılıç
Türk
1972-1973
Abdullah Gegiç
Türk
1973-1974
Metin Türel
Türk
1974-1975
Horst Buhtz
Alman
1975-1976
Gündüz Tekin Onay
Türk
1977
İsmet Arıkan
Türk
1977-1978
Milos Milutunoviç
Yugoslav
1978-1979
Doğan Andaç
Türk
1979-1980
Serpil Hamdi Tüzün
Türk
1980-1981
Metin Türel
Türk
1980-1983
Dorde Miliç*
Yugoslav
1983-1984
Ziya Taner
Türk
1984-1986
Branko Stankoviç*
Yugoslav
1986-1987
Miloş Milutinoviç
Yugoslav
1987-1993
Gordon Milne*
İngiliz
1993-1996
Cristoph Daum*
Alman
1996-1997
Rasim Kara
Türk
1997-1999
J. Benjamin Toshack
Galler
1998-1999
Karl Heinz Feldkamp
Alman
1999-2000
Hans Peter Briegel
Alman
2000-2001
Nevio Scala
İtalyan
2001-2002
Cristoph Daum
Alman
2002-2004
Mircea Lucescu*
Rumen
2004-2005
Vicente Del Bosque
İspanyol
2005-2005
Rıza Çalımbay
Türk
2005-2007 Jean Tigana Fransız
2007 Ertuğrul Sağlam Türk
Not: * işaretli teknik direktörler ile Beşiktaş lig şampiyonluğuna ulaşmıştır.
1960-1962 Enver BALKAN
1962-1964 Enver ABİRAL
1964-1966 Selahattin AKEL
1966-1968 Cahit CAKA
1968-1970 Şekip OKÇUOĞLU
1970-1972 Şekip OKÇUOĞLU
1972-1974 Şekip OKÇUOĞLU
1974-1976 Rüştü ERKUŞ
1976-1978 Şekip OKÇUOĞLU
1978-1980 Şekip OKÇUOĞLU
1980-1982 Şekip OKÇUOĞLU
1982-1984 Turgay ATASÜ
1984-1994 Ahmet PAFTALI
1994-1996 Sabri ALINAK
1996-1997 Oktay ÇOKYÜKSEL
1997-2000 Yilmaz SOYSAL
2000-2000 M. Ferhan DİNÇER
2000-2000 B.Burhan TANIŞ
2000-2002 Gazi AKINAL
2002-2007 Şeref NASIR
2007- Yalçın KARADENİZ
Kulübümüz’ün ilk Başkanlık onuru M.Şamil Osmanoğlu’na ait. İlk başkanımız bu görevde 1903-1908 yıllarında arasında bulundu.
TARİH SIRASINA GÖRE B.J.K. BAŞKANLARI
1903-1908 Mehmet Şamil
1908-1911 Şükrü Paşa
1911-1918 Fuat Paşa
1918-1923 Fuat Balkan
1923-1924 Salih Bey
1924-1926 Ahmet Fetgeri Aşeni
1926-1928 Fuat Balkan
1928-1930 Ahmet Fetgeri Aşeni
1930-1932 Emin Şükrü Kunt
1932-1935 A. Ziya Karamürsel
1935-1938 Fuat Balkan
1938-1939 A. Ziya Karamürsel
1939-1941 Yusuf Ziya Erdem
1941-1942 A. Ziya Karamürsel
1942-1950 A. Ziya Kozanoğlu
1950 Ekrem Amaç
1950-1952 Salih Fuat Keçeci
1952-1955 Abdullah Ziya Kozanoğlu
1955-1956 Tahir Söğütlü
1956-1957 Danyal Akbel
1957- Ferhat Nasır
1957-1958 Nuri Togay
1958 Enver Kaya
1959-1960 Nuri Togay
1960-1963 Hakkı Yeten
1963-1964 Selahattin Akel
1964-1966 Hakkı Yeten
1966-1967 Hasan Salman (17.06.1966-11.02.1967)
1967-1968 Hakkı Yeten
1968-1969 Talat Asal
1969-1970 Rüştü Erkuş (08.12.1969-26.01.1970)
1970 Nuri Togay (10.02.1970-29.03.1970)
1970-1971 Agasi Şen
1971-1972 Himmet Ünlü
1972-1973 Şekip Okçuoğlu (21.06.1972-13.01.1973)
1973-1977 Mehmet Üstünkaya
1977-1979 Gazi Akınal
1979 Hüseyin Cevahir (11.04.1979-20.05.1979)
1979–1980 Gazi Akınal (21.05.1979-27.09.1980)
1980-1981 Rıza Kumruoğlu (30.09.1980-28.03.1981)
1981-1984 Mehmet Üstünkaya
1984-2000 Süleyman Seba
2000-2004 Serdar Bilgili
2004-2007 Yıldırım Demirören
2007- Yıldırım Demirören
Mehmet Şamil Osmanoğlu
# Ulu önder Atatürk'ün ilk ilgilendiği ve ziyaret ettiği Kulüp (1914).
# İlk kurulan Spor Kulubü (1903)
# ilk tescil edilen Spor Kulübü (1910).
# İlk spor tesisi ve lokali kuran Kulüp (Akaretler-1909).
# İlk resmi İstanbul Ligi şampiyonu (1924).
# İlk eskirim şampiyonu Kulüp.
# İlk atletizm şampiyonu Kulüp.
# İlk güreş şampiyonu takım.
# İlk voleybol şampiyonu takım.
# İlk Başbakanlık Kupası.
# İlk Federasyon Kupası.
# 20 takım arasında yapılan ilk Türkiye Ligi'nde şampiyonu.
# Olimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan Kulüp (1936-Berlin).
# Ülkemizde ilk defa sahnede spor gösterisi ve jimnastik hareketi düzenleyen Kulüp (1910 / Kadıköy Apollon Sineması).
# İlk sualtı sporları yapan Kulüp.
# İlk kıtalar arası seyahat yapan Kulüp (USA).
# İlk boks şubesi kuran antrenörler yetiştiren Kulüp.
# Türkiye'de dekatlon yarışları yapan ilk Kulüp.
# İstanbul'da ilk defa uluslararası güreş turnuvası yöneten Kulüp (1910-1911).
# İlk maraton müsabakasını kazanan sporcu "Maratoncu İbrahim".
# İlk "Atış Poligonunu" kuran Kulüp.
# Türkiye’de Engelli Şubesi olan ilk ve tek Spor Kulübü.
# Dünya’da ve Türkiye’de çocuk dergisi çıkartan ilk ve tek Spor Kulübü.
# Türkiye’de turizm şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
# Türkiye’de sigorta şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
# Türkiye Süper Kupası'nı (2006-2007 sezonu) kazanan ilk Spor Kulübü.
# En fazla resmi İstanbul Ligi Şampiyonu (15 Kez).
# Üst üste beş yıl İstanbul Şampiyonu olan tek Kulüp (1939-1943).
# İstanbul Ligleri’nde en fazla gol atan takım (1 Sezonda 90 Gol, 8 Yılda 599 Gol)
# Resmi Lig’de 18 maçta 18 galibiyet alan tek takım.
# Resmi Ligler’de en fazla "namağlup şampiyon" olan takım (7 Kez).
# Türkiye Ligi’nde "Namağlup Şampiyon" olan tek takım.
# Türk Milli Takımı'nı temsil hakkı verilen tek takım.
# Ambleminde AY-YILDIZ olan tek Kulüp.
# En fazla Centilmenlik Kupası alan takım (19 Kez).
# Genç Takımlar Futbol Ligi'nde en çok İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olan Kulüp (30 Kez).
# Eskrimde Balkan şampiyonu olan Kulüp.
# "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" fikrini ortaya atıp uygulamasını ve kanunlaşmasını sağlayan Kulüp.
# Grekoromen güreşi, öncelikle kulüplere, daha sonra da Türkiye'ye yayan Kulüp.
# Atletizm, eskrim, boks, basketbol, güreş ve futbolda Türkiye şampiyonlukları olan Kulüp.
# Sırıkla atlamayı Türkiye'ye getiren Kulüp (Ressam Namik İsmail).
# Okullarda "Beden Terbiyesi" dersleri veren Kulüp.
# Türkiye'nin en zengin tesislerine sahip Kulübü.
# Türkiye'de her branşta "Spor Okulları" açan tek Kulüp.
# Alt yapısından en çok yıldız yetiştiren Kulüp.
# Üst üste 56 maç yenilmeyen tek kulüp "Yenilmez Armada".
# Üst üste en fazla arka arkaya galip gelen takım (18 Kez).
# İki senede sadece 1 yenilgi alan tek takım.
# Resmi bir maçta 10 gol atan tek takım; 1989-90 sezonunda Beşiktaş-Adana Demirspor: 10-0 Ali Gültekin (4), Metin Tekin (3) ve Feyyaz Uçar (3).
# Evinde 10 sene hiçbir Anadolu takımına yenilmeyen tek takım.
# Lig tarihinde en uzun süre yenilmeyen ekip (48 maç) Beşiktaş, 1990-91 sezonunun 26. haftasında Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-92 sezonunu yenilgisiz kapattı. Besiktaş tam 48 hafta sonra, 1992-93 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenildi
# Birinci futbol liginde üst üste en çok maç kazanma rekoru (1959-60 sezonu üst üste 13 maç).
# Türkiye'de bütün kuruluşlar ISO 9001: 1994'e göre belgeli olmasına rağmen, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ISO 9001: 2000 revizyonuna göre belgelendirilmiş ilk kuruluş. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, sportif branşlar yönetimi ve spor tesisleri işletimi, marka ve amblemli ürün pazarlama ve satışı, basın, halk, üye ve taraftar iletişimi ile üyelik hizmetleri alanlarında ISO 9001: 2000 versiyonuyla Türkiye'de belgelendirilmiş ilk ve tek spor kulübü.
OSMANLI DEVRİ
1919-1920 İST."TÜRK İDMAN BİRLİĞİ LİGİ" ŞAMP.
1920-1921 İST."TÜRK İDMAN BİRLİĞİ LİGİ" ŞAMP.
1921-1922 İST."PAZAR LİGİ" ŞAMPİYONU
CUMHURIYET DEVRİ
1923-1924 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1933-1934 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1934 TÜRKİYE FUTBOL ŞAMPİYONU
1934-1935 İSTANBUL SİD ŞAMPİYONU
1937-1938 TEYYARE KUPASI ŞAMPİYONU
1938-1939 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1939-1940 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1940-1941 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1940-1941 MİLLİ KÜME (Türkiye Ligi Şamp.)
1941-1942 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1942-1943 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1943 İSTANBUL KUPASI ŞAMPİYONU
1943 İZMİR FUAR KUPASI ŞAMPİYONU
1943-1944 MİLLİ KÜME (Türkiye Ligi Şamp.)
1944 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1944-1945 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1945 İSTANBUL KUPASI ŞAMPİYONU
1945-1946 İST.LİGİ ŞAMPİYONU (8 Yılda 7 kez.)
1946-1947 MİLLİ KÜME (Türkiye Ligi Şamp.)
1947 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1949-1950 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1950-1951 İST.PROF.LİGİ ŞAMPİYONU (ilk)
1951 TÜRKİYE FUTBOL ŞAMPİYONU
1951-1952 İST.PROF.LİGİ ŞAMPİYONU
1952-1953 İST.PROF.LİGİ ŞAMPİYONU
1956-1957 TÜRKIYE LİGİ (Fed.Kupası) ŞAMPİYONU
1957-1958 TÜRKİYE LİGİ (Fed.Kupası) ŞAMPİYONU
1959-1960 TÜRKIYE LİGİ ŞAMPİYONU
(Mahalli ligler dikkate alınmadan doğrudan doğruya)
1965-1966 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1965 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1965-1966 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1966 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1966-1967 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1967 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1968 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1969-1970 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1971-1972 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1971 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1972 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1974 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1974 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1974 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1974-1975 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU
1977 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1981-1982 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1984 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1984-1985 AMATÖR İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1985 TÜRKİYE AMATÖR FUTBOL ŞAMPİYONU
1985 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1985-1986 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1986 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1988 TÜRKİYE AMATÖR FUTBOL ŞAMPİYONU
1988 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1988 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1989 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU (Fed.Kupasi)
1989 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1989-1990 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1989-1990 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1990 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU (Fed.Kupası)
1990-1991 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1990-1991 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1991-1992 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU (ilk namağlup)
1991-1992 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1993 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1993-1994 TÜRKIYE KUPASI ŞAMPİYONU
1994 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1994-1995 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1996 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1997 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1998 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU
1998 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
2000 ATATÜRK KUPASI ŞAMPİYONU
2002-2003 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONLUĞU
2005-2006 TÜRKİYE KUPASI
2006-2007 TÜRKİYE SÜPER KUPASI
2006-2007 TÜRKİYE KUPASI
Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni), Osman Paşazade Mehmet Şamil (Osmanoğlu), Hüseyin Bereket, Kadızade Nazım Nazif (Ander) ve 20’ye yakın genç Beşiktaş'ın ilk kurucularıdır. Kurucuların ortak özellikleri Kafkas kökenli olmalarıdır. Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri kardeşler, Gürcistan tahtına kadar yükselmiş, Batum civarından göç etmiş bir soydan gelmektedirler. Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket, Dağıstan aslanı Şeyh Şamil’in soyundan gelmektedirler.
En Büyük Beşiktaşlı Atatürk
Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı.
Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.”
1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir.
Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: "Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır."
Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan), Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: "Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim."
O tarihlerde cuma günleri oynanan İstanbul Ligi'nde Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu, Süleymaniye, İdman Yurdu gibi takımlar bulunuyordu. Beşiktaş 1920'lerin öncesinde iki ezeli rakibiyle karşılaşmamışsa da Süleymaniye ve İdman Yurdu'nu mağlup etmiş bir takımdı. 1919'da Beşiktaş ve diğer kulüplerin lige katılma isteği Lig Tertip Komitesi tarafından uzun bir süre bekletildikten sonra kabul edilmedi. Pazar günleri de azınlık takımları Pera, Araks, Maccabi, Stella, Strugglers'in yer aldığı Pazar Ligi maçları oynanıyordu. Şeref Bey, Beşiktaş gibi cuma ligine alınmak istemeyen takımların idarecileriyle Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig kurdu. Çekilen kurada 10 takım A Grubu'nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı, Altınörs ve Türkgücü, B Grubu'nda da Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi ve Haliç şeklinde yer aldı.
Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle sağ kalan sporcular semte ve Kulübe dönmeye başladı. Futbol Şubesi'nin kurucusu Şeref Bey de Romanya cephesinden geri döndü. İstanbul'da düşman işgalinin olduğu yıllarda çeşitli sıkıntılar çekildi. Daha önce bir kilisenin binasına taşınan kulüp malzemelerinin bir kısmı Rumlar'ın elinde yağma olmaktan kurtarılıp, Akaretler'de başka bir binaya nakledildi. Bir taraftan düşmanla yapılan Milli Mücadele'ye yardım edildi. Diğer taraftan da futbol takımı Şeref Bey tarafından tekrar güçlü hale getirildi.
(Fotoğraf: Fuat Balkan (uzun boylu) ve büyük kardeşi Fethi Balkan Paşa askeri üniforma ile...)
Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910’ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak Kulüp’te faaliyete başladı.
Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk futbol takımının malzemelerinin masraflarını da İpekçi İhsan isimli bir sporsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, Kulübümüz’ün Akaretler’deki bahçesinde futbol idmanlarını hızlandırdı. Böylece futbol Beşiktaş’ta bir anda 1 numaralı spor olmaya başladı. Ancak Balkan Savaşı’nın ardından Dünya Savaşı’nın da başlamasıyla Beşiktaş’ın sporcuları cephelere koştu ve spor faaliyetleri yok denecek duruma geldi.
Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer. Haftalar ilerledikçe puan farkını açan Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektedir. Bitime 5 hafta kala rakip Süleymaniye’dir. 19 Ocak 1941 Pazar günü Semih Duransoy’un hakemliğini yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş şu kadro ile çıkar: Faruk, Yavuz, İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir, Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. O sezon bütün maçlarda olduğu gibi, Takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar. Maçın ikinci yarısının ortalarıdır. Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir. İşte o sıralarda Beşiktaş’ın akın yönü olan Şeref Stadı’nın Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir: “Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar”... Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan sesle donup kalmıştır. Son derece isabetli bir benzetmedir o anda yapılan. O sezon rakiplerini ezip geçen Beşiktaşlı futbolcuları “Kara Kartal”dan, oynadıkları futbolu “Kara Kartal gibi hücum etmek”ten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir. Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır.
Voleci Şeref lakabıyla maruf Şeref Görkey’in voleyle attığı 3 muhteşem gol ve kaptan Hakkı’nın, Şakir’in ve Şükrü’nün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar.
Bu maçın ardından, Beşiktaş’ın sembolü “Kara Kartallar” olmuştur.
1906 Rozeti 1906 Rozeti arkası
Yıllardır Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerimizin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir. Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur:
Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz...
Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkanımız Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.
20.04.2008 16:41
Futbol Takımımız, Turkcell Süper Ligi'nin 31. haftasında Ç.Rizespor'u deplasmanda 2-1 mağlup etti. Gollerimizi 45+1. dakikada İbrahim Kaş ve 77. dakikada Delgado kaydetti.
Rize Atatürk Stadı'nda oynanan mücadeleyi Bülent Yıldırım yönetti.
Güzel bir havada oynanan mücadelenin ilk dakikalarında daha atak olan ve gol arayan ekip Siyah-Beyazlılarımız idi. Ancak gol 15. dakikada Çaykur Rizespor adına Mustafa Çiçek'tengeldi (1-0). Takımımız, golden sonra Rize'nin ataklarını başarıyla savuştururken, üst üste önemli gol pozisyonları da elde etti. 45+1. dakikada İbrahim Kaş, Tello'nun ortasına iyi vurdu ve Siyah-Beyazlılarımız, 1-1'lik eşitliği sağladı. İlk yarı bu skorla sona erdi.
İkinci yarının başında Aydın Karabulut'un yerine Delgado oyuna dahil oldu. İkinci 45 dakikalık bölümde her iki takım da gol bulmak için atak bir oyun sergiledi. Takımımız, 77. dakikada Delgado'nun harika golüyle 2-1 öne geçti. Golden sonra Tello, yerini Mehmet Sedef'e bıraktı. 85. dakikada ise Serdar Kurtuluş, Nobre'nin yerine oyuna girdi. Karşılaşmanın kalan dakikalarında başka gol olmayınca Siyah-Beyazlılarımız zorlu deplasmanda 3 puanla ayrıldı.
Takımımız, bu galiyetin ardından puanını 64'e yükseltti.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Rize Atatürk
Hakem: Bülent Yıldırım, Asım Yusuf Öz, Hüseyin Fidan, Yıldıray Arslan (4.)
Ç.Rizespor: Gonzales, Mesut, Gökhan, İgor, Anıl (Dk.46 Victoria), Cumhur, Mustafa, Zaid (Dk.65 Mertgül), Riberio (Dk.81 Mehmet Şen), Leandro, Anderson
Yedekler: Özden, Victoria, Zafer Biryol, Mehmet Şen, Mertgül
Teknik Direktör: Erdoğan Arıca
Beşiktaş: Rüştü Reçber, İbrahim Kaş, Gordon, İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez, Serdar Özkan, Aydın Karabulut (Dk.46 Delgado), Cisse, Tello (Dk.78 Mehmet Sedef), Holosko, Nobre (Dk.85 Serdar Kurtuluş)
Yedekler: Atilla Özmen, Gökhan Zan, Delgado, Serdar Kurtuluş, Mehmet Yozgatlı, Batuhan Karadeniz, Mehmet Sedef
Teknik Direktör: Ertuğrul Sağlam
Goller: İbrahim Kaş (Dk.45+1), Delgado (Dk.77)
Mustafa Çiçek (Dk.15) Ç.Rizespor
Sarı Kart: Serdar Özkan (Dk.66)
Anıl (Dk.13), Anderson (Dk.45+1), İgor (Dk.74) Ç.Rizespor
1.DEVRE
3. dakikada Serdar Özkan, uzaktan vurdu, top kaleci Gonzales'de kaldı.
15. dakikada Mustafa Çiçek, kornerden gelen topa kafayla vurdu ve Çaykur Rizespor'u 1-0 öne geçiren golü kaydetti.
26. dakikada kullanlan korner atışında iyi yükselen İbrahim Toraman'ın kafa vuruşu direğin hemen üzerinden auta çıktı.
28. dakikada Holosko ceza sahasında topla buluştu ve sert bir şut çekti, ancak meşin yuvarlak kaleciden döndü. Dönen topu Nobre, Serdar Özkan'a kazandırdı. Serdar'ın defansa rağmen yerden attığı şut direğin hemen yanından auta çıktı.
33. dakikada sağ kanattan hareketlenen ve rakiplerini çalımlayarak ceza sahasına giren Aydın Karabulut, topu Holosko'ya kazandırdı. Holosko'nun sert vuruşunda top direğin hemen üzerinden auta çıktı.
34. dakikada Nobre, duvar pasları sonrasında ceza sahasına girerek kaleci ile karşı karşıya kaldı. Nobre'nin vuruşunda Gonzales yine başarılıydı.
42. dakikada Serdar Özkan, rakipten sıyrılıp ceza sahasına girdi ve vuruşunu yaptı, ancak meşin yuvarlak direğin hemen yanından dışarı çıktı.
45+1. dakikada Tello'nun savunmanın arkasına kestiği ortaya hareketlenen İbrahim Kaş, yatarak topun gelişine vurdu ve meşin yuvarlağı ağlarla buluşturarak 1-1'lik eşitliği sağladı.
İlk yarı 1-1 tamamlandı.
2.DEVRE
46. dakikada Aydın Karabulut'un yerine Delgado oyuna dahil oldu.
64. dakikada Cisse, ceza sahasının dışından topun gelişine vurdu, meşin yuvarlak Gonzales'de kaldı.
66. dakikada Serdar Özkan, sarı kart gördü.
77. dakikada sol kanattan hareketlenen Delgado, Holosko ile duvar pası yaptıktan sonra kaleci ile karşı karşıya kaldı ve güzel bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: (1-2)
78. dakikada Tello'nun yerine Mehmet Sedef oyuna dahil oldu.
85. dakikada Serdar Kurtuluş, Nobre'nin yerine oyuna girdi.
Takımımız, Çaykur Rizespor'u 2-1 mağlup etti.